İstanbul'dan başlayan yolculuğumuzda, bu güzel güne Polonozköy'de bu mekanda (Ayşe teyzenin mi yok sa Ayşe bacının yeri miydi neydi, tam hatırlayamadım şimdi ama) yaptığımız kahvaltı ile başladık, aramızda kalsın çok güzel bir kahvaltı yaptık.
Temiz hava, bol güneş beleş. Biz de keyfini çıkardık.
Kömür ateşinde demlenen, semaver çaylarından siz deyin 5, ben diyeyim 10 bardak kadar çay içtik.
Burdan sonraki durağımız Şile, Ağva olmadığını bilsek inanın bu mekandan ayrılmaya hiç niyetimiz yoktu, ama mecburen yola devam etmek zorundayız.
Polonozköy'ün içinde Atatürk'ün evinin olduğunu öğrendiğimiz bu evi de fotoğraflamadan geçemedim.
Mimar Sinan Üniversitesi'nden gelmişler, bu parka bu güzel ağaç heykelcikleri yapmışlar. Ne de iyi etmişler.
El sanatları pazarı olur da uğramadan geçmek olur mu?
Şu güzel kitap kaplarından bir tanesini almadan geçemedim.
İşte bu da benim aldığım kitap kabı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder